Havza ve Toplumda Hizmetin Sürdürülmesi için İlham Kaynağı Bir Örnek: Ayetullah el-Uzma Gülpaygani (r.a.)

Havza Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Seyit Bakır Gülpaygani büyük merci Ayetullah el-Uzma Seyyid Muhammed Rıza Gülpaygani'nin (r.a.) anma programı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında, merciyyet mirasının yeni nesillere aktarılması ve farkındalık oluşturulmasının gerekliliğini vurguladı.

Hüccet-ül İslam Gülpaygani konuşmasının başında şu ifadeleri kullandı: “Şii merciyyetin mirası yeni nesillere aktarılmalı ve gençler, dinin ve şii mektebin korunması ile gelişmesi yolunda yapılan sayısız faaliyetlerden haberdar olmalıdırlar.”

Kum İlim Havzası Hocası, bugün asil alimliği tanıma konusunda yeterli bir farkındalık olmadığını belirterek bunun alimlik kurumuna yönelik geniş çaplı saldırıların zemini hâline geldiğini belirterek şöyle dedi: "Bu nedenle merciyyetin hakikatini açıklamak hem dinî bir görev, hem de toplumsal bir sorumluluktur."


Ayetullah el-Uzma Gülpaygani (r.a.) Medresesi İlim ve Terbiye Cihadının Merkezi

Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Gülpaygani, sözlerinin başka bir bölümünde “Ayetullah el-Uzma Gülpaygani (r.a.) Medresesi”nin kuruluşuna değinerek şunları söyledi: “Bu medresenin kuruluşu, Ehlibeyt (a.s.) mektebinin çizgisinde ilmî cihadın sürekliliğini ve talebe yetiştirmeyi hedeflemiştir. Bugün ise İslam dünyasının önemli ilmî merkezlerinden biri hâline gelmiştir.”

Kurumun fiziksel ve eğitimsel kapasitesine değinen Hüccet-ül İslam Gülpaygani şu bilgileri paylaştı: “Bu medrese yaklaşık dört bin metrekarelik bir arazi üzerinde, dört katlı olarak inşa edilmiştir. Günlük olarak yaklaşık 300 ders burada yapılmakta ve ortalama beş bin kişi bu ilmî merkezden yararlanmaktadır.”


Ayetullah el-Uzma Gülpaygani (r.a.) Program Temelli Havza Eğitiminde Öncü

Hüccet-ül İslam Gülpaygani, Ayetullah el-Uzma Gülpaygani'nin (r.a.) önemli girişimlerinden biri olarak “Kum’daki ilk program-temelli İslamî medresenin kurulması”nı hatırlatarak şunları söyledi: “Bu medresede seçkin âlimler, değerli hocalar ve İslam Cumhuriyeti’nin birçok üst düzey yöneticisi yetişmiştir.”

Ayetullah el-Uzma Gülpaygani (r.a.) Kütüphanesi El Yazmaları ve Benzersiz Kaynakların Hazinesi

Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Gülpaygani, Kum’daki Ayetullah el-Uzma Gülpaygani (r.a.) Kütüphanesi’nin ülkenin en önemli ilmî merkezlerinden biri olduğunu belirterek şu açıklamada bulundu: “Bu kütüphane değerli yazma eserler, taş baskı kitaplar ve nadir ilmî-edebî kaynaklardan oluşan muhteşem bir koleksiyona sahiptir ve araştırmacılara, talebelere çeşitli hizmetler sunmaktadır.”

Geçmiş yıllarda bu kütüphaneye günlük ziyaretçi sayısının yaklaşık 11 bin talebeye ulaştığını belirten Hüccet-ül İslam Gülpaygani şunları ekledi: “Erişim koşullarındaki değişiklikler nedeniyle bu sayı şu anda yaklaşık beş bine düşmüştür. Uygun altyapı ve erişim imkânlarının geliştirilmesiyle daha geniş katılımın sağlanmasını umuyoruz.”


Geniş Kültürel ve İmar Hizmetleri

Hüccet-ül İslam Gülpaygani konuşmasının devamında Ayetullah el-Uzma Gülpaygani'nin (r.a.) kalıcı hizmetlerine değinerek şunları söyledi: “Gülpaygan Medresesi, bu büyük mercîin hayatı sırasında kurulmuş ve vefatından sonra da aktif olarak nitelikli bir şekilde faaliyet göstermektedir. Ayrıca Kur'an-ı Kerim öğretilerini pekiştirmek amacıyla ülkenin farklı bölgelerinde birçok Dar-ül Kur’an kurulmuştur.”

Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Gülpaygani şöyle devam etti: “Ayetullah Gülpaygani’nin imar hizmetleri sadece Kum ile sınırlı kalmamış Kum ve Tahran’daki camilerin yapımı ve genişletilmesi, kütüphanelerin kurulması, Gülpaygan’da bir hastane inşası ve yoksul bölgelerdeki tedavi ve kültür merkezlerinin desteklenmesini de kapsamıştır.”

Feyziye Faciasına Karşı Halk Hastanesinin Kuruluşu

Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Gülpaygani, 1963 yılının Nisan olaylarına atıfta bulunarak Ayetullah el-Uzma Gülpaygani (r.a.) Hastanesi’nin kuruluş nedenlerini şu şekilde açıkladı: “İmam Sadık’ın (a.s.) şehadet günü Feyziye Medresesi’ne yapılan saldırı sonrası, SAVAK’ın ve bazı doktorların yaralı talebelerin tedavisini engellemesi sonucu, evler yaralılarla dolup taşmıştı. Bu durum Ayetullah el-Uzma Gülpaygani'yi (r.a.) bağımsız ve halk destekli bir hastane kurmaya yönlendirdi.”

Doğal Afetlerde Doğrudan Katılım ve Altyapıların Yeniden İnşası

Ayetullah el-Uzma Gülpaygani'nin (r.a.) oğlu, şu açıklamayı yaptı: “Bu büyük taklit mercî doğal afetlerde de öncüydü. Tebes, Rudbar ve Kazvin depremlerinde bizzat sahaya inerek bu bölgelerdeki tüm sağlık ocakları ve camilerin doğrudan kendi gözetimiyle yeniden inşa edilmesini ve donatılmasını sağladı.”


Lübnan ve Londra’dan Asya ve Afrika’ya Uzanan Küresel Bir Ağ Kurdu

Ayetullah el-Uzma Gülpaygani’nin (r.a) oğlu şu hususa dikkat çekti: "Bu büyük merci, geniş kapsamlı uluslararası faaliyetlerde bulunmuştur. Avrupa, Afrika ve Asya’daki 9 ülkede dini faaliyetlerin izlenmesi, Lübnan’da Şii kızlar için bir okulun kurulması ve Hindistan, Afganistan, Pakistan ile Amerika gibi ülkelerde hizmetlerin genişletilmesi bu çalışmalardan birkaçıdır. Ayrıca Londra’da satın alınan dini merkez, Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı'na dönüştürülerek Batı’da Şii öğretilerinin yayılması için bir üs haline getirilmiştir."

İmam Hasan Askerî (a.s) Cami’nin Geliştirilmesi

Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Gülpaygani Ayetullah el-Uzma Gülpaygani’nin (r.a) imar ve kültürel alanlardaki çalışmalarına değinerek İmam Hasan Askerî (a.s) Camisi'nin genişletilmesini bu mercîin önde gelen projelerinden biri olarak hatırlattı ve şöyle dedi: "Kendisi, caminin yanında bulunan 10 bin metrekarelik bir araziyi satın alarak bu yapının inşası ve genişletilmesi için gerekli zemini hazırlamıştır."

Ayrıca bu büyük mercînin çeşitli şehirlerde ve hatta ülke dışında çok sayıda cami, kütüphane, hastane ve âlim evi inşa etme yönündeki geniş faaliyetlerine değinerek şöyle devam etti: "Bu girişimler İslam ümmetinin bilimsel, kültürel ve toplumsal ihtiyaçlarına yönelik kapsamlı ve bütüncül bakışının göstergesidir."

Havza ve Toplumda Hizmetin Sürdürülmesi için İlham Kaynağı Bir Örnek

Hüccet-ül İslam vel-Müslümin Gülpaygani sözlerinin sonunda şunu vurguladı: "Bu değerli miras bugün kalıcı bir örnek olarak ilim havzaları ve İslam toplumunda ilmi ve hizmet akımlarına rehberlik etmektedir. Bu yolun devamı ise o dönemde temelleri atılmış altyapıların korunması ve güçlendirilmesini gerektirmektedir."